Bugün Nisan' ın kreşinde Ekol Psikolojik ve Pedagojik Danışmanlık Merkezinden Uzman Psikolog Özlem Özden Tunca nın okul öncesi çocuklarla ilgili seminerine katıldım. Biz büyükler için yapılmaması gereken bir çok davranışın 0-6 yaş arasında yapılmasının normal karşılandığını hatta engellenen ya da düzeltilmeye çalışılan davranışların ileride abartılarak ortaya çıkacağının üstünde durdu. Mesela annesinin rujunu sürmek,kıyafetlerini giymek isteyen bir kız çocuğu engellenirse 13-14 yaşlarında aşırı makyaj yapıp o beğenilme duygusunu doyurmaya çalışırmış ya da kötü kelimeler, küfür argo kelimeleri çocuk kullandığında tepki vermek, yanlış demek de 18 yaşında küfürbaz biri olmasına neden olabilirmiş.
Ya da gece uykusundan uyanıp canavar gördüğünü söyleyen bir çocuğa öyle bir sey yok bak ben buradayım deyip, bunu ortadan kaldırmaya calışmak yersizmiş. Onun yerine seni çok iyi anlıyorum, ben de küçükken korkardım deyip,yanında kalmak gerekirmiş ancak korkular 6 aydan fazla hem gece hem gündüz ve alt ıslatma,tırnak yeme gibi olumsuz başka bir davranışla birleşiyorsa yardım alınmalıymış.
Çocukların dikkat süreleri 5 yaşını doldurana kadar hangi yaştaysa o kadar dakikaymış. Mesela çocuğunuz 3 yaşındaysa onun dikkati 3 dakika gibi. Siz eğer 3 yaşındaki bir çocuğun odasını kendisinin toplamasını beklerseniz ve o oda 10 dakikada ancak toplanabilecek kadar dağınıksa bunu çocuğun başarması imkansız olduğundan kendisini başarısız hissedeceği için yapmazmış. Ama bugün 2 oyuncağı o toplarsa gerisini siz toplarsanız bu yarın 5 öbür gün 10 olup, toplama alışkanlığı kazanırmış. 5 yaşını doldurduktan sonra dikkat süresi birden 15 dakikaya çıkıyormuş. O yüzden biz 5 yaşındaki bir çocuğun ilkokula gidemeyeceğini söylüyoruz diyor.
Çocuklarda cinselliğe gelince 2 yaşından sonra başlayan bu bedeni tanıma sürecinde olabildiğince çocuğun herhangi bir düşkünlüğü varsa ondan bahsetmeden ilgisini o an başka yöne çekmek gerekiyormuş ama bu aşırıya kaçıyorsa bu da şu anlama geliyormuş. "Siz benimle yeterince ilgilenmiyorsunuz bana dokunmuyorsunuz ben de kendi bedenime dokunuyorum."
Çocuklarda 2 yaşında başlayıp, 4 yaşının sonuna kadar süren "terrible two" döneminde ise, çocukla inatlaşmak, çocuğun inadını pekiştirirmiş. Mesela çocuk alışveriş merkezinde yerlere yatıyor. Bir şey tutturdu.
Onu ikna etmeye çalışmanın bir anlamı yokmuş çünkü çocuk o anda sizin ne dediğinizi duymazmış. En büyük kriz 10 dakika sürermiş. Siz bu sürede ifadesiz bir biçimde çocuğa tek ve net şu yüzden gitmemiz lazım deyip
yapma etme demeden o ortamdan gitmeniz lazımmış.
Dil gelişiminde çocukların 0-1 yaş arası öğrenme ivmesi en yüksek zamanmış ve bu 6 yaşına kadar aynı şiddetle devam edip, 6 dan sonra yavaşlıyormuş. O yüzden küçük bir çocuk için elma ile apple ın hiçbir farkı yokmuş. Dil öğrenmede ya da kendi dilinde yeni kelimeler öğrenmede en önemli nokta çocuğun yüzünün size dönük olmasıymış. Yüzünüz çocuğa dönük değilse konuşmanızın bir etkisi yokmuş. Bunu da şu şekilde açıkladı. Mesela çocuğa içeriki odadan seslenip, televizyonun sesini kıs dersiniz en sonunda yanına gidip ben sana deminden beri ne diyorum derseniz çocuk şaşırırmış. Çünkü sizi görmediği için söylediklerinizi umursamazmış.
6 yaşına kadar çocuklarınıza hep güzel sözler söyleyin. Özellikle başkalarının yanında diyor. Benim kızım oğlum çok kibardır, çok ... bu özgüven oluşturma ve doğru davranışın çocuğa aşılanması yoluymuş.
11 yaşından önce ayıp, günah kavramları oluşmazmış. 6 yaşına kadar dün ve bugün kavramı olmazmış hep şimdi varmış. O yüzden çocukların mantığı yoktur. Bu bardağı atarsam kırılır, ya da bu pencereden sarkarsam düşerim diye düşünemezmiş. Mecazdan da anlamadıkları için yap yap ben sana sorarım, ya da daha hızlı kay hah çok iyi gibi laflardan hiç bir şey anlamazlarmış. Zaman kavramı olmadığından saati 8 yaşından önce öğrenemezlermiş. Yarın gittim, dün gelicem gibi laflar söylediklerinde düzeltilmemeliymiş.
Biri ölünce o bizi görüyor, ya da Atatürk öldü ama kalbimizde yaşıyor gibi cümleler kurmamalıymışız. Bunlarda onları korkuturmuş.
6 yaşından önce 3D filmler sakıncalıymış çünkü birden üstüne gelen nesneler korku yaratıyormuş.
Çocuklarınıza 2 yaşından itibaren kaşık, makas verin diyor. Hatta yemek yerken önlük takmayın ki dikkatli yemeyi öğrenebilsinler diyor.
Benim için en can alıcı cümle ise çocuklarınıza dokunun yanınızda yatmasına izin verin, uyurken size temas etmek istemesinin tadını çıkarın çünkü "11 yaşına geldiklerinde sizi beğenmemeye başlıycaklar, kendilerine dokundurtmıycaklar, siz artık onların açısından ailesi olmaktan çıkıcaksınız." İşte bu bana ağır geldi...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Pages - Menu
Popular Posts
-
Kahve Dünyası’ndan Çocukları Neşeyle Dolduracak Çikolata Atölyesi! Kahve Dünyası Fabrika Veliefendi’de düzenlenen çikolata ...
-
Nisan 28 aylıktı "tuvalet eğitimi" ne başladığımda. Nasıl yapsam, nasıl etsem derken biraz internette kitap araştırması yapmı...
-
Evettttt bu benim ilk çekilişim. Devamı gelsin diyerek sizlere hediye etmek üzere iki saç bakım ürünü hazırladım. Biri Bioblas tan durulanm...
-
Geçtiğimiz günlerde Gün Yayıncılık dan çıkan Mahallenin En Mutlu Bebeğinin Uyku Kitabı nın lansmanı yapıldı. Lansmana özel çıkarılan...
-
Aşağı yukarı 3 sene fark var iki fotoğraf arasında. Nasıl da bebek suratlar gitmiş. Çocuk olmuşlar, en güzel ispatı... He yandaki mi? O da D...
-
18.07.2010 Pazar Geçen cuma havalar çok sıcak eve tıkılmayalım, biraz Nisan hava alsın biraz da güneşlenelim düşüncesiyle attık kendimizi...
-
Ne desem nerden başlasam. Tarçın Pasta Evi sahibesi sevgili Fatma'nın aylar öncesinde ben bir blogger buluşması hazırlıyorum diye bahse...
-
Nisan daha 5 aylıkken gitmiştik Dikiliye. Otobüsle gittiğimiz ve Nisan da bebek olduğu için çok fazla gezememiştik. Aradan geçen 3 yıl sonra...
-
Sürekli ödev yapmam lazım, ödevim var diye geziyor. Nisan bebekken "Anaokulu" dergisi diye bir dergi yollamışlardı. Ben de sa...
4 yorum:
Füsuncum harika bir yazı olmuş, satır satır, tekrar tekrar okudum. 6 yaşa kadar zaman kavramlarının olmaması durumunu Ege Bahar'da sık sık gözlemliyorum, misal biraz önceye biraz sonra der hep:) bir de dün ve yarın onun için aynı...
Son paragraf beni de vurdu...Biliyorsun Ege Bahar kendi kendine uyumuyor, illaki ellerini saçlarıma dolayacak ve öyle uyuyacak...Mutlaka uyurken ona sarılmamı istiyor, bende doya doya sarılıyorum...Küçücük dünyalarında neler yaşıyorlar değil mi...
Harika bir yazi olmus, tesekkurler paylasim icin.Son cumle bana da agir geldi, bi hala beraber yatiyoruz yatagi ayirayim diye dusunuyordum, ayirmayalim mi yani simdi :)
Surekli beraber olmaz tabi ama arada geldi sizinle uyumak istedi o kadar da kuralci olmaya gerek yok bence...
Mükemmel bir yazı olmuş.
Yorum Gönder